OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK (SAPLANTI ZORLANTI NEVROZU)

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) obsesyon (saplantı) ve/veya kompulsiyonların (zorlantı) başat belirtiler olduğu ve bu belirtiler nedeni ile kişinin yoğun bir anksiyete (bunaltı) yaşadığı bir hastalıktır. Saplantı; kişi tarafından istenmediği halde zihne gelen, kişi için uygun olmayan ve bu nedenle kişide bir anksiyeteye neden olan, yineleyici, ısrarlı düşünceler olarak özetlenebilir. Bu düşüncelerin içerikleri çok çeşitli olabilir. En sık görülen saplantılar:

1. Bulaş ya da kirlilik saplantıları: Özellikle tuvaletlerde belirgin olmak üzere eşyalarla temas, el sıkışma, kapı kollarını tutma ya da para ile temas gibi durumlarda bu nesnelerden kir, mikrop ya da sperm bulaştığı düşünceleri.

2. Kuşku saplantıları: Bir eylemin yapılıp yapılamadığından emin olamama (aslında yapıldığını bilmesine karşın) düşünceleridir. Kapıyı kilitleyip kilitlememe ya da ütüyü fişden çekip çekmeme sık görülen saplantılardır.

3. Saldırganlık saplantıları: Başkalarını öldürme ya da yaralama düşünceleridir. Özellikle annelerde çocuğunu öldürme ya da yaralama düşünceleri görülebilmektedir. Bazen de kişinin kendisine zarar verme saplantıları olabilir (kendini öldürme, arabanın altına atma düşünceleri gibi).

4. Simetri saplantıları: Nesnelerin belli bir düzen ve konumda olması ya da eşyaların tam bir simetri içinde olmaları isteği ile karakterize saplantılardır.
Bu saplantıların yanında cinsel içerikli (önüne çıkan herhangi birisi ile ya da çocuğu ile cinsel ilişki kurma gibi) saplantılar, dinsel içerikli (dine ya da Allah'a küfür gibi) saplantılar da sık olarak görülmektedir.

Zorlantılar ise yukarıda sayılan saplantılara tepki olarak ve bu rahatsızlık verici saplantıların yarattığı anksiyeteyi gidermek amacıyla ortaya çıkan, genellikle belli kurallara göre yinelenen ve adeta yapılmak zorunda gibi yaşantılanan davranışlardır. En sık görülenleri, temizlik ya da yıkanma (özellikle el yıkama) ve kontrol etme zorlantılarıdır. Zorlantılar bazen de bir düşünce olarak ortaya çıkabilir. Örneğin, sürekli ve yineleyici olarak dua etme ya da sayı sayma, araba plakalarını okuma sayılabilir. Özellikle kuşku saplantılarına yönelik olarak ortaya çıkan sürekli olarak soru sorma ya da onay alma gereksinimi de zorlantı örnekleridir. Bu davranışlar her ne kadar ansiyeteyi yok etmeye yönelik olsa da genellikle bu tam olarak başarılamaz ve OKB yakınmaları olan kişi yoğun bir sıkıntı yaşamaya devam eder.

OKB belirtileri olan kişilerde genellikle yaptıklarından emin olamama, karar verme güçlüğü ve işlere başlama ve yapma konusunda aşırı bir yavaşlık da bulunmaktadır. Özellikle kişinin doğru yapıp yapmadığından emin olamadığı için sürekli olarak yaptıklarını tekrar tekrar kontrol etmesi ya da hata yapmamak için en küçük ayrıntılara bile aşırı bir dikkat göstermesi kısa sürede bitirilecek işlerin gereğinden çok daha fazla sürede tamamlanmasına neden olmaktadır. Bu nedenlerle ve özellikle karar verme güçlüğü de eklendiğinde bazen yapılacakların bitirilmesi mümkün olmaz. Bu açıdan OKB kişini yaşamını çok güçleştiren bazen de tam olarak felç eden bir hastalıktır. OKB'de sıklıkla depresyonda tabloya eklenmektedir.

OKB'nin ortaya çıkma nedenleri konusunda çok sayıda görüş bulunmaktadır. Biyolojik-psikolojik-sosyal etkenlerin ortak etkileri ile hastalığın oluştuğunu düşünmek en akla yakın yaklaşım olacaktır. Buna bağlı olarak da OKB sağaltımında ilaç kullanımı yanında psikolojik sağaltım yöntemlerinin eklenmesi daha iyi bir iyilik halinin sağlanması için uygun bir seçim olacaktır. Genellikle ilaç olarak depresyon sağaltımında kullanılan ilaçlar (depresyonda kullanıldığından biraz daha yüksek dozlarda) seçilmektedir. Psikoterapi olarak da ilaç kullanımına ek olarak bilişsel davranışçı yöntemler ve psikanalitik yönelimli psikoterapi ya da psikanaliz uygun yöntemlerdir.